XANTHOS ANTİK KENTİ
Antalya ile Fethiye arasında, Kaş’a bağlı Kınık Köyü’nde yer alan bu etkileyici antik kent, bir zamanlar Likya Uygarlığı’nın başkentiydi ve sadece bu bile Xanthos’u özel kılmak için yeterli aslında. Ama o bununla yetinmemiş: Yüzyıllar boyunca Perslerin, Romalıların ve Bizanslıların izlerini bir güzel üst üste yığmış. Adeta bir tarih katmanı gibi.
En çarpıcı yönlerinden biri, yaşadığı dramatik olaylara rağmen hâlâ ayakta oluşu. Kent halkı iki kez istilaya uğrayıp toplu intihar etmiştir. Hem Perslere karşı hem de Romalılara karşı öyle bir direniş göstermişler ki, tarih kitapları bunu saygıyla anmaktadır. Yani Xanthos, sadece taş duvarlarıyla değil, karakteriyle de ayaktadır.
Xanthos 1988 yılında Letoon kutsal alanı ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir.
Xanthos Antik Kenti’nin Tarihi
Bir kentin hem başkent olması, hem de bu kadar dramatik bir geçmişe sahip olması çok nadir’dir. İşte Xanthos, bu yönüyle Likya uygarlığının hem siyasi hem de kültürel kalbi olmuştur.
Likya’nın Gururu
Öncelikle, Xanthos M.Ö. 8. yüzyıldan itibaren yerleşim görmeye başlamış ve kısa sürede Likya Birliği’nin başkenti olmuş. Likyalılar, denizci bir kavimdi ama aynı zamanda bağımsızlıklarına aşırı düşkünlerdi ve bu tarihin ilerleyen sahnelerinde başlarına büyük işler açacaktı.
Pers İstilası ve Toplu İntihar
M.Ö. 545 civarında Persler, Anadolu’yu işgal etmeye başladığında Xanthos halkı bir direniş başlattı. Fakat çok fazla direnemediler ve ne yazık ki tarihte eşi benzeri çok az olan bir olay yaşandı:
Kent halkı, kadınları ve çocukları önce kaleye kapatıp yaktı, sonra kendilerini Perslere teslim etmemek için intihar etti.
Bu olay, antik çağ yazarları tarafından dahî “onurlu ama yürek burkan” bir direniş olarak aktarılmıştır.
Roma Dönemi: Yeniden Doğuş
Daha sonra kent, Romalılar döneminde yeniden ayağa kaldırıldı. Hatta M.S. 1. yüzyılda yapılan Nereidler Anıtı ve diğer yapılar bu dönemde ortaya çıktı. Roma etkisiyle kentin mimarisi zenginleşti, yolları düzeldi, tiyatrolar inşa edildi.
Fakat M.S. 42 yılında bu kez Romalı komutan Brutus tarafından kuşatıldı. Xanthoslular, bir kez daha aynı direnişi gösterdi ama sonucunda aynı isyan, aynı dramatik son. Bu olay o kadar dramatikti ki Romalı komutan Brutus bile elinde bebek olan bir Xanthoslu kadına yalvardı, intihar etmemesi için; ama Xanthoslular öyle onurlu bir topluluktu ki kadın bebeğini alarak intihar etti.
Bu özelliğiyle Xanthos, sadece arkeolojik değil; insanlık onuru ve direnişi açısından da bir simge haline geldi.
Öne Çıkan Yapılar ve Kalıntılar
Harpy Anıtı: Gökyüzüne Yazılmış Bir Mesaj
Xanthos’un en meşhur yapısı bu diyebiliriz. Harpy Anıtı, yüksek bir mezar anıtı. Yaklaşık 8 metre boyunda ve dört yüzünde kabartmalar vardır. Bunlar, adını aldığı “harpyler” yani antik mitolojideki kuş bedenli kadın figürlerinden gelmektedir.
Bugün ise orijinal kabartmalar British Museum’da, burada ise çok iyi bir kopyası bulunuyor.
Xanthos Tiyatrosu: Zamanda Yankılanan Alkışlar
Tipik bir Roma tiyatrosudur ama Xanthos’ta olduğunu unutma, buradaki taşlar bile daha asi.
Yaklaşık 2.200 kişilik bu tiyatro, günümüzde bile hâlâ konser veya etkinlik için kullanılabilecek durumda. Burada Oturup gözlerini kapatırsan, eski Likyalıların bağırışlarını duyuyormuşsun gibi hissedeceksin.
Nereidler Anıtı: Deniz Perilerine Adanmış Mimari Harika
Bugün orijinali de British Museum’da sergilenen bu anıt mezar, antik dünyanın en zarif yapılarından biri olarak kabul ediliyor.
“Nereid”ler, mitolojide deniz perileridir. Ölmüş bir komutan için yapılan mezar, deniz tanrıçalarıyla süslenmiştir.
Yazıtlar ve Lahitler: Taş Üzerine Kazınmış Yaşamlar
Xanthos’taki yazıtlar özellikle dikkat çekici. En bilineni Likçe ve Yunanca çift dilli yazıt. Bu, arkeologlara Likya dilini çözme konusunda yardımcı olmuştur.
Xanthos’un UNESCO Dünya Mirası Yolculuğu
Kültürel ve Tarihî Zenginlik
UNESCO’ya göre Xanthos, Likya uygarlığının politik ve idari merkezi olması sebebiyle inanılmaz derecede değerli.
Buradaki yazıtlar, kabartmalar ve anıtlar, sadece estetik olarak değil; tarihsel bilgi açısından da eşsiz.
Letoon ile Kutsal Bağlantı
Letoon, Xanthos’a yaklaşık 4-5 km uzaklıkta. Orası da tanrıça Leto’ya adanmış kutsal bir alan. Leto, Zeus’tan olan ikiz çocukları Apollon ve Artemis‘i burada doğurmuştur.
Hem başkent Xanthos, hem kutsal merkez Letoon yan yana. Bu, antik dönemin hem yönetimsel hem de dini merkezinin aynı bölgede olduğu anlamına geliyor.
Xanthos’un Sessiz Ama Güçlü Sesi
Antik kentler arasında öyleleri var ki, sadece taşlarıyla değil, hikâyeleriyle de seni içine çeker.
Xanthos Antik Kenti, işte tam olarak böyle bir yer. Girdiğin anda tarihin göğsüne yaslanıyorsun adeta. Hüzün, direnç, estetik, inanç… Hepsi bir arada.
Bu kent, sadece bir zamanlar Likya’nın başkenti olduğu için değil;
iki kez yok olup, iki kez yeniden doğduğu için özel.
UNESCO’nun listesine girmesi tesadüf değil, insanlığın hafızasına kazınan hikâyeleri olduğu için orada.
Yorum Yok