Quiz: Turist Rehberliği Mesleki Sorular

Anlatımın açık, anlaşılır ve akıcı olması, turistlerin ilgisini canlı tutar.

Kültürel miras varlıklarının fazlalığı, turizmi olumsuz değil olumlu etkiler.

Turizm, bazı durumlarda gelir dağılımı eşitsizliklerini artırabilir; dezavantajlı gruplar her zaman ekonomik fayda sağlayamaz.

Turistleşme sürecinde yerel halkın yaşam alanları turistik işletmelere dönüşebilir ve yerel ekonomi turizme bağımlı hale gelebilir.

Ev sahibi topluluklar turizm sayesinde ekonomik kazanç elde edebilir, ancak kültürel bağımsızlıkları genellikle artmaz; aksine turizme bağımlı hale gelebilirler.

"Gösteri toplumu" kavramı, turistlerin seyahat ederken kendilerini belirli bir şekilde sunmalarını (örneğin sosyal medya paylaşımları) ifade eder.

Doğaçlama anlatım, önceden belirlenmiş temel bilgileri spontane olarak sunabilme yeteneğini gerektirir.

NATO, turizm politikalarının belirlenmesinde doğrudan etkili değildir.

Bağımlılık kuramı, gelişmekte olan ülkelerin turizm yoluyla gelişmiş ülkelere ekonomik olarak bağımlı hale gelmesini açıklar.

Fonksiyonelcilik, toplumu bir sistem olarak ele alır ve turizmi toplumsal bütünlüğü sağlayan bir mekanizma olarak görür.

Turizm bireysel kimliklerin tamamen yok olmasına neden olmaz, aksine yeni kimliklerin oluşumuna katkıda bulunabilir.

Turizm, farklı kültürler arasında etkileşim sağlayarak kültürel zenginleşmeyi destekler.

UNWTO, turizmin sürdürülebilir gelişimini destekleyen uluslararası bir kuruluştur.

Sürdürülebilir turizm politikaları, kısa vadeli kâr elde etmeyi değil, uzun vadeli sürdürülebilirliği amaçlar.

Kitle turizmi, özellikle aşırı turizm (overtourism) durumlarında çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik açısından tehdit oluşturmaktadır.

Diyafram nefesi ve kontrollü nefes almak konuşmayı güçlendirir.

Otantik deneyim, turistlerin geleneksel kültürleri doğrudan ve sahici bir şekilde deneyimlemelerini ifade eder.

Kültürel bir müze gezisi, daha çok bilişsel ve eğitimsel bir deneyim olup, hedonik turizm deneyimi kapsamında değerlendirilmez.

Akış deneyimi, bireyin tamamen odaklanmış ve keyif aldığı bir aktivitenin içinde bulunmasıdır.

Kitle turizmi, çevre üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Ses ve nefes denetimi için yapılan egzersizler, daha etkili ve güçlü bir ses kullanımını sağlar.

Deneyimsel turizm, turistlerin yerel halkla etkileşim içinde otantik deneyimler yaşamasını ifade eder.

Göstergesel tüketim, bireylerin statü göstergesi olarak seyahat etmelerini ve bu yolla sosyal statü kazanmalarını ele alır.

Kültürel emperyalizm, yerel kültürlerin küreselleşme etkisiyle zayıflamasına ve popüler kültürün yayılmasına neden olabilir.

Dramatik anlatım ve hikâyeleştirme, turistlerin ilgisini çeker ve anlatımı güçlendirir.

Turistik algı yönetimi, destinasyonların turistler için olumlu bir imaj oluşturması sürecini ifade eder.

Duvignaud’un Anomi Kuramı, turist ve ev sahibi toplum arasında norm çatışmalarına odaklanır.

Dünya Miras Listesi’ne giren alanlar uluslararası koruma altına alınır.

Kitle turizmi genellikle ekonomik getirisi yüksek bir alan olsa da kültürel yozlaşma ve çevresel bozulmaya yol açabilir.

Turist rehberlerinin mesleki gelişim eğitimlerine katılması zorunludur.

Yanlış bilgi vermek veya turistleri yanıltmak, meslekten men edilme sebebidir.

Özgünlük arayışı, turistlerin standart deneyimlerden uzaklaşıp farklı ve unutulmaz deneyimler yaşamak istemesiyle ilgilidir.

McDonaldlaştırma, küreselleşmenin etkisiyle turizmin standartlaşmasını ve yerel özelliklerin kaybolmasını açıklar.

Turizm geliştikçe kira ve mülk fiyatları artabilir, bu da yerel halk için ekonomik baskılar yaratabilir.

Turist rehberleri, kokartlarında belirtilen dil ve bölge sınırları içinde çalışabilirler.

Turizmde beden, performatif bir öğe olarak sosyal medya ve bireysel kimlik inşasıyla ilişkilendirilmektedir.

Sosyal taşıma kapasitesi, yerel halkın turizmin etkilerini tolere edebilme sınırını ifade eder. Yerel halkın destinasyondaki turistik faaliyetlere karşı olan tutumu, algıları ve memnuniyetleri ile ilgili bir kavram olmakla birlikte (Kozak, 2014) destinasyonda yerel halk tarafından kabul edilebilir turist sayısını da ele almaktadır (Gee, 1997).

Turizm, kültürel değerlerin korunmasına yardımcı olabilir; ancak kültürel değişim kaçınılmazdır.

Monoton bir ses tonu, anlatımı sıkıcı hale getirdiği için kaçınılması gereken bir durumdur.

Davranışsal bağlılık, turistlerin belirli bir destinasyonu tekrar ziyaret etmeye yönelik eğilim göstermesiyle ilgilidir.

Kültürel duyarlılık, turistlerin yerel halkın yaşam tarzına saygılı bir şekilde etkileşim kurmalarıyla gelişir.

Türkiye’de turizm hareketleri en yoğun yaz aylarında yaşanır.

Turizm, ekonomik faydalar sağlasa da en önemli sosyolojik işlevi kültürel etkileşimi artırmasıdır.