Faydalı Bilgiler

Antalya’da Gezilecek Yerler

KALEİÇİ

Antalya’nın tarihi merkezi ve şehrin en büyüleyici bölgelerinden biridir. “Kaleiçi” ismi, Türkçede “Kalenin içi” anlamına gelir ve burası, surlarla çevrili eski şehrin kalbidir. Kaleiçi, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan, dar sokakları, tarihi yapıları ve muhteşem Akdeniz manzaralarıyla ünlüdür.

Kaleiçi’nde gezilecek yerler ve yapılacak aktiviteler arasında şunlar öne çıkar:

  • Hadrian Kapısı (Üçkapılar): M.S. 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un şehri ziyareti anısına inşa edilen bu zafer takı, Kaleiçi’ne girişte sizi karşılayan önemli bir yapıdır. Bu tarihi kapı, hala sağlam durumda olan mermer sütunları ve oymalarıyla dikkat çeker.
  • Kesik Minare Camii: Eski bir Roma tapınağının üzerine inşa edilen ve sonradan camiye dönüştürülen bu yapı, Kaleiçi’nin zengin tarihini yansıtır. Minarenin üst kısmı bir yangın sonucu zarar gördüğü için “Kesik Minare” olarak adlandırılmıştır.
  • Kaleiçi Limanı: Tarihi liman, Kaleiçi’nin denizle buluştuğu noktada yer alır. Günümüzde yatların demirlediği, kafe ve restoranların bulunduğu bu liman, hem deniz manzarasının hem de tarihi atmosferin tadını çıkarmak için ideal bir yerdir.
  • Karaalioğlu Parkı: Kaleiçi’nin hemen yanında yer alan bu geniş park, Akdeniz’in muhteşem manzaralarını sunar. Yürüyüş yolları, çiçek bahçeleri ve deniz feneriyle ünlü park, dinlenmek ve manzaranın tadını çıkarmak için mükemmel bir yerdir.
  • Tarihi Evler ve Dar Sokaklar: Kaleiçi’nin karakteristik dar sokakları ve Osmanlı döneminden kalma ahşap evleri, ziyaretçileri adeta bir zaman yolculuğuna çıkarır. Birçok ev, butik otel, restoran, kafe veya sanat galerisi olarak restore edilmiştir.
  • Antalya Oyuncak Müzesi: Kaleiçi Limanı yakınında bulunan bu müze, nostaljik oyuncaklardan modern koleksiyonlara kadar geniş bir yelpazede oyuncaklar sergiler. Hem çocuklar hem de yetişkinler için eğlenceli bir ziyaret noktasıdır.

DÜDEN ŞELALESİ

Antalya’nın doğal güzelliklerinden biri olarak öne çıkan, şehir merkezine oldukça yakın bir mesafede yer alan popüler bir destinasyondur. Aslında, Düden Şelalesi iki ayrı noktada, Yukarı Düden ve Aşağı Düden olarak bilinir ve her iki şelale de doğa severler için eşsiz bir deneyim sunar.

  • Yukarı Düden Şelalesi: Şehir merkezine yaklaşık 10 kilometre mesafede bulunan bu şelale, yemyeşil bir doğanın içinde yer alır. Şelalenin çevresindeki piknik alanları ve yürüyüş yolları, ziyaretçilere doğayla baş başa kalma fırsatı sunar. Ayrıca, şelalenin arkasındaki doğal mağarayı ziyaret edebilir ve şelalenin döküldüğü noktayı içeriden görebilirsiniz. Bu mağara, özellikle yaz aylarında serinlemek için harika bir yerdir.
  • Aşağı Düden Şelalesi: Bu şelale, Antalya’nın Lara bölgesinde, Akdeniz’e doğru dökülen etkileyici bir doğa harikasıdır. Yaklaşık 40 metre yüksekten denize dökülen bu şelale, özellikle denizden tekne turlarıyla izlendiğinde muhteşem bir manzara sunar. Aşağı Düden Şelalesi’nin çevresinde yürüyüş parkurları ve piknik alanları da bulunur, bu da şelaleyi aile gezileri için ideal bir yer yapar.

KONYAALTI PLAJI

Antalya’nın en popüler ve en çok ziyaret edilen plajlarından biridir. Şehir merkezine yakın konumu, muhteşem Akdeniz manzarası ve sunduğu çeşitli aktivitelerle hem yerli hem de yabancı turistlerin gözdesi haline gelmiştir.

  • Plajın Özellikleri: Konyaaltı Plajı, yaklaşık 7 kilometre uzunluğunda, geniş bir kıyı şeridine sahiptir. Plaj, ince çakıllı bir zemine sahip olup, denizi genellikle berrak ve serindir. Plaj boyunca güneşlenme alanları, şezlonglar, şemsiyeler ve soyunma kabinleri gibi çeşitli olanaklar sunulmaktadır. Ayrıca, plajın mavi bayraklı olması, temizliği ve güvenliği konusunda ziyaretçilere güven vermektedir.
  • Aktiviteler: Konyaaltı Plajı, sadece denize girmek ve güneşlenmek için değil, aynı zamanda çeşitli su sporları yapmak için de ideal bir yerdir. Ziyaretçiler burada jet ski, parasailing, banana boat gibi su sporlarının yanı sıra, sahil boyunca yürüyüş ve bisiklet sürme gibi aktivitelerin de tadını çıkarabilirler. Plajın arkasında uzanan yürüyüş yolu ve park alanı, gün batımında romantik bir yürüyüş yapmak için harika bir mekandır.
  • Beach Park: Konyaaltı Plajı’nın yanında yer alan Beach Park, gün boyu vakit geçirilebilecek eğlenceli bir alan sunar. Bu parkta çeşitli restoranlar, kafeler, barlar ve çocuk oyun alanları bulunur. Ayrıca, Beach Park’ta akşam saatlerinde düzenlenen konserler ve etkinlikler, hem yerel halk hem de turistler için cazip etkinlikler sunar.
  • Manzara ve Doğal Güzellikler: Konyaaltı Plajı’nın en dikkat çekici özelliklerinden biri, plajın hemen arkasında yükselen Beydağları’nın etkileyici manzarasıdır. Deniz, kum ve dağ manzarasının birleşimi, burayı eşsiz bir destinasyon haline getirir. Özellikle gün batımı saatlerinde plajdan görülen manzara, unutulmaz bir görsel şölen sunar.

ASPENDOS ANTİK TİYATROSU

Antalya’nın en önemli tarihi yapılarından biridir ve dünyanın en iyi korunmuş antik tiyatrolarından biri olarak kabul edilir. Antalya’nın Serik ilçesi sınırları içinde yer alan Aspendos, Roma döneminden kalma bu muhteşem tiyatrosu ile ünlüdür.

  • Tarihi ve Mimari Özellikleri: M.S. 2. yüzyılda inşa edilen Aspendos Antik Tiyatrosu, Roma İmparatoru Marcus Aurelius döneminde yapılmıştır. Tiyatronun mimarı, dönemin ünlü mimarı Zenon’dur. Yaklaşık 15.000 izleyici kapasitesine sahip olan tiyatro, akustik özellikleri ile de dikkat çeker. Sahnede konuşulan en ufak bir ses bile, izleyici alanının en üst noktalarından bile rahatlıkla duyulabilir. Bu, antik çağda kullanılan ileri mühendislik tekniklerinin bir göstergesidir.
  • Kültürel ve Sanatsal Değeri: Aspendos Antik Tiyatrosu, yüzyıllar boyunca çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmıştır. Özellikle Roma döneminde, tiyatroda gladyatör dövüşleri, oyunlar ve çeşitli eğlenceler düzenlenmiştir. Günümüzde ise Aspendos Tiyatrosu, Antalya Uluslararası Opera ve Bale Festivali gibi birçok önemli etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır. Antik dönemin büyüleyici atmosferinde yapılan bu etkinlikler, ziyaretçilere tarihle sanatın birleştiği unutulmaz deneyimler sunar.
  • Tiyatro Dışındaki Antik Yapılar: Aspendos, sadece tiyatrosu ile değil, aynı zamanda antik su kemerleri, agora, stadyum, hamam ve akropol gibi diğer tarihi yapılarıyla da zengin bir arkeolojik alandır. Özellikle su kemerleri, antik şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilmiştir ve Roma mühendisliğinin en etkileyici örneklerinden biridir.
  • Doğal Çevre ve Manzara: Aspendos, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de öne çıkar. Tiyatrodan çevredeki düzlükleri ve Toros Dağları’nı görmek mümkündür. Antik kalıntılar arasında yürüyüş yaparken, bir yandan da doğanın huzur verici manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.

OLYMPOS VE ÇIRALI

Antalya’nın en büyüleyici ve doğal güzellikleri ile ünlü bölgelerinden biridir. Tarihi kalıntılar, muhteşem plajlar ve eşsiz doğa manzaralarıyla öne çıkan bu iki bölge, özellikle doğa ve tarih severler için ideal bir kaçış noktasıdır.

Olympos

  • Tarihi Kalıntılar: Olympos, antik Likya bölgesinin önemli bir liman kenti olarak bilinir. M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanan tarihiyle, Olympos Antik Kenti’nde Roma ve Bizans dönemlerinden kalma birçok kalıntı bulunmaktadır. Antik tiyatro, mezarlar, hamamlar ve tapınaklar, Olympos’un zengin tarihini gözler önüne serer. Kalıntılar, yemyeşil doğa ile iç içe geçmiş durumda olup, ziyaretçilere hem tarihi keşfetme hem de doğayla baş başa kalma fırsatı sunar.
  • Doğa ve Macera: Olympos, sadece tarihiyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de ünlüdür. Likya Yolu üzerinde yer alması, burayı doğa yürüyüşü severler için popüler bir durak haline getirir. Ayrıca, Olympos Nehri’nin denizle buluştuğu noktada yer alan Olympos Plajı, sakin ve doğal bir plaj deneyimi sunar. Bölgede ayrıca kaya tırmanışı gibi çeşitli doğa sporları yapmak da mümkündür.

Çıralı

  • Çıralı Plajı: Olympos’a komşu olan Çıralı, daha sakin ve huzurlu bir plaj deneyimi sunar. Yaklaşık 3 kilometre uzunluğundaki Çıralı Plajı, incecik kumları ve temiz deniziyle ünlüdür. Çıralı, aynı zamanda nesli tükenmekte olan Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının yuvalama alanıdır. Bu nedenle, plajın belirli bölgeleri kaplumbağa koruma alanı olarak ayrılmıştır.
  • Yanartaş (Chimera): Çıralı’nın en dikkat çekici doğal özelliklerinden biri de Yanartaş’tır. Yanartaş, yer altından çıkan doğal gazın sürekli olarak yandığı, doğaüstü bir manzaraya sahip bir bölgedir. Antik mitolojide Chimera olarak bilinen bu yer, gece saatlerinde daha da etkileyici bir hale gelir ve ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. Yanartaş’a ulaşmak için kısa bir yürüyüş yapmak gerekir, bu yürüyüş sırasında da doğanın güzelliklerinin tadını çıkarabilirsiniz.

PERGE ANTİK KENTİ

Antalya’nın en önemli arkeolojik alanlarından biridir ve zengin tarihi mirasıyla ziyaretçilerine geçmişin kapılarını aralar. Antalya şehir merkezine yaklaşık 18 kilometre uzaklıkta yer alan Perge, özellikle Roma döneminden kalma etkileyici yapılarıyla tanınır.

Tarihi Arka Plan

  • Kuruluş ve Önemi: Perge Antik Kenti, M.Ö. 12. yüzyıla kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. Hititler döneminde var olan bir yerleşim yeri olarak bilinen Perge, daha sonra Helenistik ve Roma dönemlerinde büyük bir şehir haline gelmiştir. Şehir, özellikle Roma döneminde Pamfilya bölgesinin en önemli kültürel ve ticaret merkezlerinden biri olmuştur.
  • Helenistik Dönem: Perge, M.Ö. 334 yılında Büyük İskender tarafından fethedilmiş ve Helenistik kültürün etkisi altına girmiştir. Bu dönemde şehir, mimari açıdan önemli gelişmeler yaşamış, büyük anıtsal yapılar inşa edilmiştir.
  • Roma Dönemi: Perge, Roma İmparatorluğu döneminde büyük bir şehir haline gelmiş ve birçok önemli yapıya ev sahipliği yapmıştır. Şehir, tiyatrosu, stadyumu, hamamları, sütunlu caddeleri ve agora gibi yapılarıyla Roma mimarisinin en güzel örneklerini sergiler.

Gezilecek Yerler

  • Büyük Tiyatro: Perge’nin en etkileyici yapılarından biri olan tiyatro, yaklaşık 15.000 kişi kapasitesiyle büyük bir Roma tiyatrosudur. İyi korunmuş sahne binası ve oturma alanları, ziyaretçilere antik çağda tiyatro sanatının nasıl bir ortamda icra edildiğini gösterir.
  • Stadyum: Perge’nin stadyumu, Roma dönemi spor etkinlikleri ve yarışmalarının düzenlendiği büyük bir yapıdır. 30.000 kişilik kapasitesiyle, antik dünyada önemli bir eğlence ve spor merkezi olmuştur.
  • Sütunlu Cadde: Perge’nin ana caddesi olan sütunlu cadde, iki tarafı sütunlarla çevrili geniş bir yoldur. Bu cadde, şehrin ticari ve sosyal yaşamının merkezi olarak hizmet vermiştir. Yürüyüş yolu üzerinde yer alan çeşmeler ve dükkânlar, ziyaretçilerin antik dönemdeki günlük yaşama dair ipuçları almasını sağlar.
  • Agora: Perge’nin agorası, ticaretin kalbinin attığı yerdir. Agora, bir zamanlar şehrin pazar yeri olarak kullanılmış ve etrafında dükkânlar, tapınaklar ve kamu binaları yer almıştır.
  • Hamamlar: Roma döneminin ileri mühendislik örneklerinden biri olan Perge hamamları, o dönemde insanların sosyal hayatlarının önemli bir parçasıydı. Bu hamamlar, sıcak ve soğuk banyolar, spor salonları ve sosyal alanlarla donatılmıştır.

PHASELİS ANTİK KENTİ

Antalya’nın Kemer ilçesi yakınlarında, Akdeniz’in turkuaz sularıyla çevrili bir yarımada üzerinde yer alır. Hem tarihi kalıntıları hem de doğal güzellikleriyle ünlü olan Phaselis, antik dönemden günümüze uzanan bir liman kenti olarak dikkat çeker.

Tarihi Arka Plan

  • Kuruluş ve Tarihçe: Phaselis Antik Kenti, M.Ö. 7. yüzyılda Rodoslu kolonistler tarafından kurulmuştur. Antik Likya bölgesinin önemli bir liman şehri olan Phaselis, tarih boyunca ticaretin merkezi olmuştur. Hem Doğu hem de Batı Akdeniz arasındaki stratejik konumu nedeniyle, şehir Persler, Romalılar ve Bizanslılar gibi birçok medeniyetin egemenliği altına girmiştir.
  • Limanlar: Phaselis, üç doğal limana sahiptir: Kuzey Limanı, Askeri Liman ve Güney Limanı. Bu limanlar, şehrin ticaret hayatının merkezindeydi ve Akdeniz’in çeşitli yerlerinden gelen gemiler burada demirlerdi. Günümüzde, bu limanlar tarihi kalıntılarla çevrilmiş, kristal berraklığındaki sularıyla ziyaretçilerin denize girebileceği muhteşem plajlar sunar.

Gezilecek Yerler

  • Antik Tiyatro: Phaselis Antik Kenti’nde bulunan küçük tiyatro, M.Ö. 2. yüzyılda inşa edilmiştir ve yaklaşık 1.500 kişi kapasitesine sahiptir. Tiyatro, şehrin sosyal yaşamının önemli bir parçasıydı ve hem tiyatro oyunları hem de siyasi toplantılar için kullanılıyordu.
  • Agora: Şehrin merkezi olan agora, ticaret ve sosyal hayatın buluşma noktasıydı. Phaselis’in agorası, çevresinde dükkânlar, kamu binaları ve tapınaklar bulunan geniş bir alandır. Bu alanda yürürken, antik dönemin ticaret hayatını hayal etmek mümkündür.
  • Su Kemerleri: Şehirdeki en dikkat çekici yapılardan biri de su kemerleridir. Bu kemerler, şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla dağlardan gelen suyu taşımak için inşa edilmiştir. Hala ayakta duran bu kemerler, Roma dönemi mühendisliğinin güzel örneklerinden biridir.
  • Hadrian Kapısı: Phaselis’in en önemli anıtlarından biri, M.S. 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un ziyareti anısına inşa edilen zafer takıdır. Bu kapı, şehrin ana caddesine girişte yer alır ve antik çağın ihtişamını yansıtır.
  • Plajlar ve Doğa: Phaselis’in tarihi kalıntılarının yanı sıra, çevresindeki plajlar da ziyaretçileri cezbetmektedir. Özellikle Güney Limanı’ndaki plaj, antik kalıntılarla çevrili sakin bir yüzme alanı sunar. Ayrıca, ormanlık alanlar ve yürüyüş parkurları, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için idealdir.

ANTALYA MÜZESİ

Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı müzelerinden biridir ve Anadolu’nun zengin arkeolojik mirasını sergileyen önemli bir kültürel merkezdir. Müze, Antalya şehir merkezine yakın bir konumda, Konyaaltı bölgesinde yer alır ve özellikle arkeoloji ve tarih meraklıları için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir.

Müzenin Tarihi

  • Kuruluşu: Antalya Müzesi, 1922 yılında kurulmuştur ve ilk olarak Kaleiçi’nde, Yivli Minare Camii’nde faaliyet göstermeye başlamıştır. Daha sonra, büyüyen koleksiyonların daha geniş bir alanda sergilenebilmesi için 1972 yılında şimdiki yerine taşınmıştır.
  • Amaç ve Misyon: Müzenin amacı, Antalya ve çevresindeki arkeolojik kazılardan elde edilen eserleri toplamak, korumak ve sergilemektir. Müze, tarih boyunca bölgenin ev sahipliği yaptığı medeniyetlere ait eserlerle ziyaretçilerine Anadolu’nun zengin tarihini tanıtmayı amaçlamaktadır.

Sergi Alanları ve Koleksiyonlar

Antalya Müzesi, 13 ana sergi salonu ve açık hava galerileri ile geniş bir alana yayılmıştır. Müzenin koleksiyonları, Paleolitik Çağ’dan Roma İmparatorluğu dönemine kadar uzanan geniş bir dönemi kapsar.

  • Prehistorya Salonu: Müzenin bu bölümü, bölgedeki kazılarda ortaya çıkarılan Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik ve Tunç Çağı’na ait buluntuları sergiler. Taş aletler, çanak çömlekler ve diğer günlük yaşam malzemeleri bu salonda görülebilir.
  • Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Salonu: Roma dönemi Antalya’sından çıkarılan heykeller, müzenin en dikkat çekici parçalarından biridir. Bu salonda Zeus, Artemis, Athena, Herakles gibi antik tanrıların mermer heykelleri sergilenmektedir. Özellikle Perge Antik Kenti’nden getirilen heykeller, bu bölümde ziyaretçilerin beğenisine sunulmuştur.
  • Mozole Salonu: Bu bölümde, Antalya ve çevresindeki antik mezarlardan çıkarılan lahitler ve mezar taşları sergilenir. Özellikle “Herakles Lahdi” olarak bilinen ve üzerinde Herakles’in on iki görevini tasvir eden lahit, müzenin en değerli eserlerinden biridir.
  • Sikke ve Mücevher Salonu: Bu bölümde, antik dönemlere ait altın, gümüş ve bronz sikkeler ile değerli taşlardan yapılmış mücevherler sergilenmektedir. Ayrıca, Helenistik ve Roma dönemine ait süs eşyaları da burada görülebilir.
  • İkonalar ve Hristiyan Eserleri Salonu: Bizans dönemine ait dini eserler, ikonalar ve kilise objeleri bu salonda sergilenir. Bu bölüm, Bizans döneminin sanat anlayışını ve dini hayatını yansıtan eserlerle doludur.
  • Etnoğrafya Salonu: Bu bölüm, Osmanlı dönemine ait giysiler, silahlar, halılar, ev eşyaları ve diğer etnografik eserleri sergiler. Antalya’nın yerel kültürünü ve günlük yaşamını gözler önüne seren bu salon, Osmanlı döneminin sosyo-kültürel yapısını tanıtmayı amaçlar.

LARA PLAJI VE KUNDU BÖLGESİ

Lara Plajı, Antalya’nın doğusunda yer alan, uzun kumlu sahili ve lüks tatil köyleriyle ünlü bir bölgedir. Antalya şehir merkezine yaklaşık 12 kilometre mesafede bulunan Lara Plajı, özellikle turistik tesisleri, beş yıldızlı otelleri ve sunduğu zengin eğlence olanakları ile dikkat çeker.

  • Plaj ve Deneyim: Lara Plajı, Akdeniz’in sıcak sularında güneşlenmek ve yüzmek isteyenler için ideal bir mekandır. Plaj, incecik kumları ve temiz deniziyle öne çıkar. Ayrıca, su sporları, plaj voleybolu ve jet ski gibi aktiviteler de plajda oldukça popülerdir.
  • Lüks Oteller ve Tatil Köyleri: Lara bölgesi, birbirinden lüks otellerin ve tatil köylerinin yer aldığı bir destinasyondur. Bu oteller, hem mimari açıdan hem de sundukları hizmetlerle dünya çapında üne sahiptir. Birçok otelde, her şey dahil konseptiyle hizmet verilir ve tatilciler için geniş yelpazede olanaklar sunulur.
  • Kundu Bölgesi: Lara Plajı’nın hemen doğusunda yer alan Kundu Bölgesi, lüks tatil köyleri ve büyük alışveriş merkezleri ile tanınır. Kundu, Antalya’nın en lüks ve seçkin konaklama tesislerine ev sahipliği yapar. Ayrıca, bu bölgede bulunan restoranlar, kafeler ve barlar, hem yerli hem de yabancı turistler için çeşitli eğlence seçenekleri sunar.
  • Eğlence ve Gece Hayatı: Lara Plajı ve Kundu Bölgesi, Antalya’nın en hareketli gece hayatı mekanlarına sahiptir. Lüks otellerin bünyesindeki barlar, gece kulüpleri ve canlı müzik mekanları, tatilciler için eğlenceli bir gece sunar. Ayrıca, yaz aylarında sahil boyunca düzenlenen etkinlikler, konserler ve partiler de bu bölgeyi cazip kılar.

TERMESSOS ANTİK KENTİ

Termessos Antik Kenti, Antalya’nın yaklaşık 30 kilometre kuzeybatısında, Toros Dağları’nın zirvesine yakın bir konumda yer alır. Deniz seviyesinden yaklaşık 1.000 metre yükseklikte bulunan bu antik kent, hem doğal güzellikleri hem de tarihi kalıntılarıyla dikkat çeker. Termessos, özellikle muhteşem manzarası, etkileyici yapıları ve sakin atmosferi ile ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar.

  • Tarihi ve Önemi: Termessos, antik Pisidya bölgesinde yer alan bir kenttir ve tarihte İskenderiye’ye boyun eğmeyen şehir olarak bilinir. M.Ö. 333 yılında Büyük İskender, Termessos’u kuşatmak istemiş ancak kentin doğal korunaklı yapısı ve sert direnişi nedeniyle başarılı olamamıştır. Bu olay, Termessos’un direnişçi ruhunu simgeler ve kentin tarih boyunca bağımsız bir şehir devleti olarak varlığını sürdürmesine katkı sağlar.
  • Antik Tiyatro: Termessos Antik Kenti’nin en dikkat çekici yapılarından biri olan tiyatro, şehre gelen ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken bir yerdir. Dağın yamacına inşa edilmiş olan bu tiyatro, muhteşem Toros Dağları ve Akdeniz manzarasına sahip olup, yaklaşık 4.200 kişi kapasitelidir. Tiyatronun oturma alanları ve sahne binası, oldukça iyi korunmuş durumdadır.
  • Agora ve Sütunlu Caddeler: Kentin sosyal ve ticari hayatının merkezi olan agora, sütunlarla çevrili geniş bir meydandır. Bu meydanın etrafında yer alan dükkânlar, tapınaklar ve kamu binaları, ziyaretçilere antik dönemin ticari hayatını gözler önüne serer.
  • Mezarlık (Nekropolis): Termessos’ta yer alan nekropolis, antik kentin dışında yer alır ve çok sayıda lahit ile mezar anıtını barındırır. Bu lahitler, üzerinde yer alan kabartmalar ve yazıtlarla dikkat çeker ve bölgenin zengin kültürel geçmişine ışık tutar.
  • Su Kemerleri ve Sarnıçlar: Termessos’un en etkileyici yapılarından biri de su kemerleridir. Dağın tepesinde yer alan bu kentin su ihtiyacı, su kemerleri ve sarnıçlar aracılığıyla karşılanmıştır. Bu yapılar, antik mühendisliğin olağanüstü bir örneğini sunar.
  • Yürüyüş ve Doğa: Termessos Antik Kenti, doğal güzellikleri ile de ünlüdür. Ziyaretçiler, hem tarihi kalıntıları keşfedebilir hem de doğa yürüyüşü yaparak Toros Dağları’nın büyüleyici manzarasının tadını çıkarabilir. Kentin çevresindeki yürüyüş parkurları, zengin bitki örtüsü ve muhteşem manzaralar sunar.

KURŞUNLU ŞELALESİ

Kurşunlu Şelalesi, Antalya’nın doğusunda, şehir merkezine yaklaşık 20 kilometre mesafede yer alan, huzur dolu bir doğal cennettir. Bu şelale, yemyeşil ormanların arasında, serin suları ve dingin atmosferiyle doğaseverlerin ilgisini çeken popüler bir destinasyondur.

  • Şelalenin Özellikleri: Kurşunlu Şelalesi, yaklaşık 18 metre yükseklikten dökülür ve etrafında birçok küçük şelale ve gölet bulunur. Şelalenin oluşturduğu doğal havuzlar ve akarsular, bölgeyi benzersiz kılar. Kurşunlu Şelalesi, özellikle yaz aylarında serinlemek ve doğanın tadını çıkarmak için ideal bir yerdir.
  • Doğa Yürüyüşü ve Piknik Alanları: Şelalenin çevresi, yürüyüş parkurları ve piknik alanlarıyla donatılmıştır. Ziyaretçiler, yemyeşil bitki örtüsü arasında yürüyüş yapabilir, kuş cıvıltıları eşliğinde doğanın huzurunu hissedebilirler. Ayrıca, aileler için piknik yapabilecekleri alanlar da bulunmaktadır.
  • Flora ve Fauna: Kurşunlu Şelalesi ve çevresi, zengin bir bitki örtüsüne ve çeşitli hayvan türlerine ev sahipliği yapar. Ziyaretçiler, bölgedeki çeşitli bitki türlerini keşfederken, şelale çevresinde yaşayan kuşlar, kelebekler ve diğer yaban hayatı gözlemleme şansına da sahiptirler.
  • Fotoğrafçılık: Kurşunlu Şelalesi, fotoğraf meraklıları için de harika fırsatlar sunar. Şelalenin döküldüğü yer, çevredeki bitki örtüsü ve doğal havuzlar, mükemmel kareler yakalamak için idealdir. Şelalenin dört bir yanındaki yürüyüş yolları, doğanın en güzel manzaralarını sunar.

KÖPRÜLÜ KANYON MİLLİ PARKI

Köprülü Kanyon Milli Parkı, Antalya’nın Manavgat ilçesi sınırlarında yer alan, Türkiye’nin en ünlü milli parklarından biridir. Hem doğa harikaları hem de adrenalin dolu aktiviteleri ile bilinen bu milli park, özellikle rafting meraklılarının vazgeçilmez duraklarından biridir.

  • Kanyon ve Doğal Güzellikler: Köprülü Kanyon, 14 kilometre uzunluğunda ve yer yer 100 metreye kadar ulaşan derinliği ile Türkiye’nin en büyük kanyonlarından biridir. Kanyonun tabanında akan Köprüçay Nehri, kristal berraklığındaki sularıyla doğa severlere görsel bir şölen sunar. Kanyonun çevresi, çam, sedir ve ardıç ağaçlarıyla kaplı olup, bölgeyi ziyaret edenlere nefes kesici manzaralar sunar.
  • Rafting ve Su Sporları: Köprülü Kanyon, Türkiye’nin en popüler rafting noktalarından biridir. Köprüçay Nehri’nin güçlü akıntıları, hem acemi hem de deneyimli raftingciler için uygundur. Rafting dışında, kanyonda kano, zipline ve trekking gibi çeşitli doğa sporları da yapılabilir. Nehrin serin sularında yapılan bu aktiviteler, yaz aylarında serinlemek ve adrenalin dolu anlar yaşamak için idealdir.
  • Tarihi Köprüler: Kanyonun adını aldığı tarihi köprüler, milli parkın simgelerinden biridir. Özellikle Roma dönemine ait Oluk Köprü, köprünün mimari özellikleri ve sunduğu manzara ile ziyaretçilerin ilgisini çeker. Bu köprü, Köprüçay Nehri üzerinde yer alır ve kanyonun iki yakasını birbirine bağlar.
  • Doğa Yürüyüşleri ve Kamp: Köprülü Kanyon Milli Parkı, yürüyüş meraklıları için de birçok seçenek sunar. Kanyonun çevresindeki yürüyüş parkurları, hem doğanın güzelliklerini keşfetmek hem de temiz havada yürüyüş yapmak için mükemmel bir fırsat sunar. Ayrıca, milli park içinde kamp alanları da mevcuttur, bu sayede doğayla baş başa kalmak isteyenler kamp yapma imkanı bulabilirler.
  • Flora ve Fauna: Milli park, zengin bitki örtüsü ve yaban hayatı ile de dikkat çeker. Parkta, Akdeniz bitki örtüsüne özgü birçok ağaç ve bitki türü bulunurken, yaban keçisi, geyik, tilki, vaşak gibi çeşitli hayvan türleri de parkın sakinleri arasındadır.

KARAİN MAĞARASI

Karain Mağarası, Antalya’nın yaklaşık 27 kilometre kuzeybatısında, Döşemealtı ilçesi sınırlarında yer alan ve Türkiye’nin en büyük doğal mağaralarından biridir. Bu mağara, tarih öncesi dönemlere ait kalıntıları ve doğal güzellikleri ile dikkat çeker. Karain Mağarası, hem arkeolojik önemi hem de doğa harikası olarak görülmesi gereken bir yerdir.

  • Tarihi ve Arkeolojik Önemi: Karain Mağarası, Paleolitik Çağ’dan başlayarak, Neolitik, Kalkolitik ve Tunç Çağları boyunca kesintisiz yerleşim görmüş bir bölgedir. Mağara, insanlık tarihinin en eski dönemlerine ait izler taşır ve Türkiye’deki en eski insan yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilir. Burada yapılan kazılarda, tarih öncesi insanlara ait kemikler, taş aletler ve çeşitli hayvan kalıntıları bulunmuştur. Bu buluntular, mağaranın tarihin derinliklerine uzanan önemini ortaya koyar.
  • Mağara Özellikleri: Karain Mağarası, üç ana bölümden oluşur ve geniş bir iç hacme sahiptir. Mağaranın içinde sarkıtlar, dikitler ve doğal oluşumlar bulunmaktadır. Mağaranın içinde dolaşırken, binlerce yıl öncesine ait izleri görmek mümkündür. Ayrıca, mağara içinde yürüyüş yolları ve aydınlatma sistemi de mevcuttur, bu sayede ziyaretçiler mağarayı rahatça keşfedebilirler.
  • Karain Mağarası Müzesi: Mağaranın hemen yanında yer alan Karain Mağarası Müzesi, burada bulunan arkeolojik buluntuların sergilendiği bir müzedir. Müze, mağarada yapılan kazılardan elde edilen eserleri tanıtır ve ziyaretçilere mağaranın tarihçesi hakkında bilgi verir. Müze, mağara ziyareti öncesinde veya sonrasında gezilmesi gereken önemli bir yerdir.
  • Doğa Yürüyüşü ve Manzara: Karain Mağarası, doğal güzelliklerle çevrili bir bölgede yer alır. Mağaraya ulaşmak için kısa bir yürüyüş yapılması gerekir ve bu yürüyüş sırasında Antalya’nın kırsal manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz. Mağaranın bulunduğu tepeden, çevredeki dağların ve vadilerin muhteşem manzarasını izlemek de mümkündür.

ADRASAN KOYU

Adrasan Koyu, Antalya’nın Kumluca ilçesi sınırları içinde, şehir merkezine yaklaşık 95 kilometre mesafede yer alan, huzur ve sakinliğiyle ünlü bir koydur. Çam ormanlarıyla çevrili bu doğal güzellik, Antalya’nın daha az keşfedilmiş köşelerinden biri olup, doğa severler ve sakin bir tatil arayanlar için mükemmel bir kaçış noktasıdır.

  • Plaj ve Deniz: Adrasan Koyu, yaklaşık 2 kilometre uzunluğundaki plajıyla ünlüdür. Plaj, incecik kumları ve berrak deniziyle ziyaretçilere Akdeniz’in huzur dolu atmosferini sunar. Deniz genellikle sakin ve dalgasızdır, bu da Adrasan’ı yüzme ve su sporları için ideal bir yer haline getirir. Plajın çevresi çam ormanlarıyla kaplı olduğundan, gün boyu gölgelik alanlarda dinlenme imkanı sunar.
  • Su Sporları ve Tekne Turları: Adrasan Koyu, su sporları yapmak isteyenler için birçok seçenek sunar. Koyda, kano, dalış, rüzgar sörfü ve paddleboard gibi aktiviteler oldukça popülerdir. Ayrıca, Adrasan’dan kalkan tekne turları ile Suluada, Ceneviz Koyu, Sazak Koyu gibi çevredeki bakir koyları keşfetme şansına sahip olabilirsiniz. Bu turlar, özellikle denizin ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için harika bir fırsat sunar.
  • Doğa Yürüyüşleri ve Likya Yolu: Adrasan, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için de ideal bir noktadır. Ünlü Likya Yolu üzerinde bulunan Adrasan, yürüyüşçüler için muhteşem manzaralar sunan parkurlara sahiptir. Adrasan’dan başlayarak Olimpos, Çıralı veya Gelidonya Feneri gibi noktalara uzanan yürüyüş rotaları, hem doğanın hem de tarihin izlerini sürmek isteyenler için mükemmeldir.
  • Yerel Lezzetler ve Konaklama: Adrasan, büyük oteller yerine butik oteller, pansiyonlar ve bungalov tarzı konaklama yerleri ile dikkat çeker. Bu sayede, doğayla iç içe, huzurlu ve samimi bir tatil deneyimi sunar. Ayrıca, koydaki restoranlar taze deniz ürünleri ve yerel Akdeniz mutfağının lezzetlerini sunar. Sahildeki balık restoranları, akşamları deniz manzarası eşliğinde keyifli yemekler için idealdir.
  • Doğal Güzellikler: Adrasan Koyu, doğasıyla ziyaretçilerini büyüler. Çevresindeki yemyeşil dağlar, çam ormanları ve berrak denizi ile doğanın tadını çıkarmak için harika bir yerdir. Sabahın erken saatlerinde güneşin doğuşunu izlemek, gece ise yıldızların altında denizin sakinliğini dinlemek burada unutulmaz deneyimler sunar.

 

Önceki Sonraki
Yorum Yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir