1. Rönesans (Klasizm-Yeniden Doğuş) 15-16.yy
Bu dönem sanat anlayışının en göze çarpan özelliği ise, estetik anlayış ve gerçekliğin harmanlanarak bizlere sunulmuş olmasıdır. Dönemin temsilcileri olarak Boticelli, Leonardo Da Vinci, Donato Bramante ve Michelangelo isimlerini sıralayabiliriz.
2. Maniyerizm (Üslupçuluk)
İlk kez İtalya’da ortaya çıkmış ve 1520-1600 yılları arasında etkili olan bu sanat üslubunu, Rönesans’ın getirmiş olduğu yenilik ve yetkinliğe bir başkaldırı olarak düşünülebilir. En önemli temsilcisi Michelangelo Bounarotti’dir.
3. Barok (1580-1750)
Barok tarzı da Rönesans’ın matematiksel anlayışının tersine hareketlilik içerir. Eserleri incelediğinizde ışık oyunlarıyla ve çeşitli dairesel kompozisyonlarla karşılaşırsınız. Kendisinden önceki akımdan daha gerçekçi ve duygusaldır. Önemli temsilcileri Bernini, Rubens,Caravaggio,Rembrandt ve Vermeer’dir.
4. Rokoko (18.yy)
Barok tarzının son aşaması olarak değerlendirilir ve kendi başına bir tarz olarak sayılmaz. Barok anlayışının bir uzantısı olarak devam eder. Başlıca temsilcilerini François Boucher, Nicolas Lancret, Jean François de Troy ve Jean-Baptiste van Loo olarak sıralayabiliriz.
5. Neo-Klasisizm (1780-1850)
Barok tarzının yükselişe geçmesiyle Klasisizm unutulmaya başladığında Klasizme özlem duyan bazı sanatçılar bu sanat akımını ortaya çıkarmıştır. Önceden karanlık olan ışık oyunlarının yerini daha eşit vurgulanan ışık, sütunluklar ve frizler (duvar süsleri) almıştır. Başlıca temsilcilerini Giovanni Paolo Pannini, Joseph Wright, Anne Vallayer-Coster ve Rose-Adélaïde Ducreux olarak sıralayabiliriz
6. Romantizm (1800-1850)
19.yy’ın ilk akımı olarak bilinen Romantizm adından da anlaşılacağı gibi utkular, hareket ve duygular alır çünkü Fransız İhtilali, Avrupa ülkelerinde ulusal duyguların ortaya çıkıp yoğunlaşmasına ön ayak olur. Kendisinden önceki akıma tepki olarak doğmuştur fakat içeriğimizin başında da dediğimiz gibi kendisinden sonraki akımları da etkiler çünkü hepsi aslında birbirinden beslenmektedir. Francisco Goya, Eugene Delacroix, Caspar David Friedrich ve John Constable başlıca temsilcileridir.
7. Realizm (19.yy’ın ikinci yarısı)
Bu dönemin sanatçıları da yaşanan gelişmelere tepki olarak Realizm akımını başlattılar. Çünkü önceki akım (Romantizm) duygu ağırlıklıydı ve özneldi. Toplumsal gerçekler dışında kişinin hislerine ve coşkulu duygularına odaklıydı. Realizm dönemindeki eserlerin genel konusu işçiler ve kenar kentler olmuştur. Temsilcilerini Erward Hopper, Gerhard Richert ve Jean-François Millet olarak sıralayabiliriz.
8. Empresyonizm (19.yy sonu)
Akımın diğer adı izlenimcilik olduğu için, sanatçılar doğada gördüğü şeyleri eserlerine aksettirmeyi amaç edinmiştir. 19.yy’ın en zengin dönemi diyebiliriz. Sanatçılar doğayı tasvir etmeyi amaç edindikleri için eserlerine yansıyan duyguları saf bir şekildedir. Siyah rengi kullanmadıkları için bu dönem eserlerinde akşam ve gece vakitlerini görmek zordur. Temsilcileri ise Claude Monet, Camille Pissarro, Auguste Renoir, Toulouse Leatrec, Sisley, Vincent van Gogh ve Cezzanne’dir.
9. Fovizm (19.yy sonu 20.yy başı)
Eserlerde kullanılan renklerin amacı duyguları yansıtmaktadır ve kısa ömürlü olan bir akımdır. Üç boyutlu eserler yoktur, boyalar palette nasıl duruyorsa tuvale öyle aktarılır. Maurice de Vlaminck , Kees van Dongen, Charles Camoin, Henri-Charles Manguin, Othon Friesz, Jean Puy, Louis Valtat ve Georges Rouault önemli sanatçılar arasında sıralanabilir.
10. Fütürizm (20.yy başları)
Her şeyin değiştiğini ve hareketin, yaşamın esas kaynağı olduğunu savunur. Bu yüzden ‘gelecekçilik’ olarak tanımlanır. Resim sanatına yeni bir ruh kazandırmak için eserlerinde nesneleri parçalara ayırmışlardır. Çizgiler üst üstedir ve hareket vurgulanır. Giacomo Balla, Umberto Boccioni, David Burliuk ve Ambrogio Casati bu akımın temsilcileri arasındadır.
11. Sürrealizm (20.yy başları)
I.Dünya Savaşı sonrası sanatçılar, savaş esnasında ve sonrasında yaşananlara tepki olarak düşsel bir dünyaya yöneldiler. Andre Brethon, Paul Eluard, Philippe Soupault, Louis Aragon ve Benjamin Perret, Salvadar Dali bu akımın öncüleri arasında zikredilebilir.
12. Süprematizm (20.yy başları)
Duyguların yalın renklerle geometrik şekiller tarafından ifade edilmesidir. Kazimir Malevich’in öncüsü olduğu bir akımdır.
Yorum Yok